Cimâ: İslam’da Cinsel İlişkinin Önemi ve Hükümleri

Cima, İslam dini açısından büyük bir öneme sahiptir. Evlilik bağı içinde helal kabul edilen cima, hem ruhsal hem de fiziksel anlamda çiftler arasındaki bağı güçlendiren bir ibadet olarak değerlendirilir. İslam’da cima, yalnızca cinsel bir eylem değil, aynı zamanda eşler arasındaki sevgi, saygı ve bağlılığın bir göstergesi olarak kabul edilir. Bu makalede, cima konusunu İslam’ın perspektifinden ele alacak, ilgili ayetler, hadisler ve İslam alimlerinin görüşleri doğrultusunda detaylandıracağız.

İçindekiler

Cima’nın İslam’daki Yeri ve Önemi

İslam’da cima, evlilik bağı içinde gerçekleşen helal bir eylemdir. Kur’an-ı Kerim’de, eşler arasındaki cinsel ilişkinin önemi vurgulanmış ve bu ilişkinin helal çerçevede yerine getirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. İslam dini, cinsel ilişkinin yalnızca zevk amacıyla değil, aynı zamanda neslin devamı, sevgi ve bağlılığın pekiştirilmesi amacıyla yapılması gerektiğini öğretir.

İlgili Ayetler

Kur’an-ı Kerim’de cima ile ilgili doğrudan ayetler bulunmaktadır. Bu ayetler, evlilik içi cinsel ilişkinin meşruiyetini ve önemini vurgulamaktadır:

“Kadınlarınız sizin için bir tarladır. O halde tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın ve kendiniz için önceden (iyi ameller) gönderin. Allah’tan sakının ve O’na kavuşacağınızı bilin. (Ey Resulüm!) Mü’minlere müjde ver.” (Bakara Suresi, 2/223)

Bu ayet, eşler arasındaki cinsel ilişkinin helal ve meşru olduğunu, ancak bu ilişkinin Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle yerine getirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Hadislerinde Cima

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), cima konusunu sıkça ele almış ve bu konuda ümmetine yol göstermiştir. Hadislerde, cimanın eyleminin sadece bir zevk aracı olmadığı, aynı zamanda sevap kazandıran bir ibadet olduğu ifade edilmiştir:

“Sizden biriniz hanımı ile cima edince bir ecir vardır.” Sahabe sordu: “Ey Allah’ın Resulü! Bizden birimiz şehvetini tatmin edince ona nasıl ecir olur?” Peygamberimiz cevap verdi: “Söyleyin bakalım, biriniz harama gitseydi günah olmaz mıydı? Öyleyse helale gidince ona ecir vardır.” (Müslim, Zekât, 53)

Bu hadis, cimanın eyleminin helal dairesinde gerçekleştirildiğinde sevap kazandıran bir ibadet olduğunu ve kişinin hem dünya hem de ahiret için fayda sağlayacak bir eylemde bulunduğunu ifade etmektedir.

İslam Alimlerinin Görüşleri

İslam alimleri, cimanın konusunda çeşitli görüşler öne sürmüşlerdir. Bu alimler, Kur’an ve Sünnet ışığında cimanın eylemini değerlendirmiş ve bu eylemin İslam’daki yerini detaylandırmışlardır.

İmam Gazali, cimanın hakkında şunları söylemektedir:

“Cima, bir ibadet ve sevap kaynağıdır. Ancak bu eylemin asıl amacı, Allah’ın rızasını kazanmak ve neslin devamını sağlamaktır. Eşler arasındaki sevgi ve bağlılık bu yolla pekişir, aile kurumunun temelleri sağlamlaştırılır.”

İbn Kayyim el-Cevziyye ise cimanın konusunda şu görüşü dile getirmiştir:

“Evlilik içinde cima, kalbin temizlenmesi ve ruhun dinginliği için gereklidir. Cinsel ilişki, sadece bedensel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda ruhsal bir doyumdur. Bu yüzden İslam, cima eylemini helal dairesinde tutmayı emretmiştir.”

Cima’da Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Cima, İslam’a göre belirli sınırlar ve kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Bu eylem sırasında eşler arasında karşılıklı sevgi, saygı ve rıza esas alınmalıdır. Ayrıca, cimanın eylemi öncesinde ve sonrasında yapılması gereken bazı dua ve davranışlar da İslam literatüründe yer almaktadır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), cimanın öncesinde şu duanın yapılmasını tavsiye etmiştir:

“Bismillâhi allahumme cennibne’ş-şeytane ve cennibi’ş-şeytane mâ razaktenâ.”
Bu dua, cinsel ilişki sırasında şeytanın etkisinden korunmak ve doğacak çocuğun sağlıklı ve salih bir evlat olması için yapılır.

Sonuç

Cima, İslam’da yalnızca cinsel bir eylem olarak değil, aynı zamanda sevap kazandıran bir ibadet olarak kabul edilmektedir. Evlilik içindeki cimanın, eşler arasındaki bağı güçlendirir, sevgi ve bağlılığı artırır. Kur’an-ı Kerim ve Hadislerde cimanın ile ilgili hükümleri, İslam’ın bu konuya verdiği önemi gözler önüne sermektedir. İslam alimleri de eylemin ruhsal ve bedensel boyutlarını ele alarak bu konunun İslam’daki yerini detaylandırmışlardır. Müslüman bireyler, cimanın eylemini İslami sınırlar ve ahlak çerçevesinde gerçekleştirerek hem dünya hem de ahiret için fayda sağlayacak bir ibadeti yerine getirmiş olurlar.